Cadılık ve Bilim

10.05.2022
1.036
Cadılık ve Bilim
Cinnetilaem-Bagis

Cadılar, asırlardır ilgi gören ve merak edilen konulardan biridir. Özellikle 17. yüzyıl itibariyle Avrupa’da yaşanılan olaylar, cadıların gündeme gelmesine neden olmuştur. Birçok cadı, satanizm suçlamalarıyla yargılanmıştır. Bu konu üzerine yüzlerce örnek verilebilir. Urbain Grandier, şeytan ile anlaşma yapmakla suçlanan bir rahiptir. 1634 yılında götürüldüğü mahkemede Laubardemont Danıştay’ı, rahibi suçlu bulmuştur.

Lysa-Ahsap-Masaj-Aletleri

Örnekler, her ne kadar cadılığa karşı önyargı oluşumuna neden olsa da aslında bilime birçok katkı sağlamıştır. 1560 yılından itibaren İskoçya’da Cadılık Yasası çıkmıştır. 1300 cadı, şeytanla anlaşma yaptıkları düşüncesiyle ceza mahkemelerinde ağır bir şekilde yargılanmıştır. Bu yaşananlar, sadece İskoçya ile sınırlı kalmadı. Ülkede yaşanılan durumlarda dünyada yayılmaya başlayınca Londra bu konuda önlemler almaya başladı. Cadıları, vatan haini olarak kabul etti.

Kuzey Berwick ile Kralın Olayı

Cadıların en çok suçlandığı konulardan biri, şüphesiz şeytanla anlaşma yaparak krallara büyü yapmalarıdır. Bu iddialara bakarak hiçbir kanıt olmadan birçok cadı acımasızca yargılanmıştır. Kuzey Berwick, bu cadılardan biridir. Dönemin kralına büyü yapdığı iddia edilmiş ve ağır suçlamalarla cezalandırılmıştır. Ardından cadılar ile bilim arasında ilişkiler başlamıştır.

1635 yılında Benedict Carpzov, dönemin cadılık algısını göstermek amacıyla “Practica Nove Rerum Criminalum” adlı kitabını çıkarmıştır. Kitapta birçok Tanrı’ya inanmama ve şeytanı ilah edinme ile ilgili hikaye bulunur. Bu kitabın ilgi görmesinin nedeni ise yazarın bir hukukçu olmasıdır. İsveç’te bazı kadınlar, bu konulara bağlı olarak 1650 yılında yakılarak can vermiştir. 1652 yılında Mice Chaperon, şeytana güçlere sahip olduğu iddiasıyla öldürülmüştür. Öldürülmelerde, kitabın payı büyüktür.

Cadılığın Felsefeye Katkısı

Asırlardır süregelen cadılık tartışmalarının, felsefeye büyük katkılar sunmuştur. Deneyci ve rasyonalist bakış açıları arasındaki ayrımlar, daha karmaşık bir hal almıştır. Bakış açıları farklı olsa da iki görüş de cadılığı kabul etmiştir.

Thomas Hobbes, cadılığı kabul etmeyen düşünürlerden biridir. Hobbes’e göre cadılar, cahil halktan ve din adamlarından besleniyordur. Bu yüzden cadılığı, batıl inanç olarak kabul ediyordu. Ayrıca Hobbes, doğaüstü olaylara inanmıyordu. Düşüncelerini paylaşarak, halkın ve dünyadaki diğer insanların bu konuda bilgili olmasını istiyordu.

Salem cadı mahkemeleri yazımızı okumak için tıklayın

YAZAR BİLGİSİ
Ben Azazel, cinnetilaemin kurucusu ve aynı zamanda yazarıyım. Uzun zamandır paranormal olayları ve insanlar üzerindeki etkilerini araştırıyorum. [email protected] mail adresimden yada aşağıdaki instagram butonu üzerinden bana ulaşabilirsiniz.
YORUMLAR

*

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.